Yurtdışını hayatımızın bir döneminde deneyimleme kararı almamızın ardından ülkeleri araştırmaya başladık.
Bu araştırmalarda neye yoğunlaşacağınız aslında size kalmış, yani ne istediğinize kalmış. Ben hem yurtdışı deneyimi almak hem de iyi paralar kazanıp para biriktirmek istiyorum derseniz mesela Birleşik Arap Emirlikleri uygun bir tercih olabilir. Tabi orası da geçmiş senelere göre nispeten daha düşürse de maaşları yine halen iyi para biriktilebilir noktada. Ya da ben Türkiye’ye de sık gelebileceğim, Türkiye ile bağlantısı olan bir yerlerde olmak istiyorum derseniz mesela İrlanda – Dublin bu açıdan uygun. Çünkü Facebook’ta, Linkedin ya da Google’da Türkiye’ye bakan Account Manager olarak çalışmayı zorlayabilirsiniz ve bunu yapan bir çok Türk bulunuyor orada.
Bizim aradığımız biraz daha “lifestyle” bir değişiklikti. Bol paralar kazanmak gibi bir düşüncemiz yoktu, kazandığımızı yiyelim hatta ilk başlarda ceptekilere de girelim diye düşünmüştük 🙂 Bunun sonrasında bizim için önemli 2 maddeyi de ekledik; ana dilin İngilizce olduğu bir yer olması ve göçmenlere sıcak bakan, topraklarında yaşan insanların da göçmenlere alışık olduğu bir ülke olması. 3 seçenek vardı bu durumda; Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Avustralya.
Amerika Birleşik Devletleri bize biraz ürkütücü geldi açıkcası yani yaşaması zor bir yer gibi.. Avustralya güzel ama gerçekten bir hayli uzak Türkiye’ye 🙂 Geriye de ta taaa Kanada kalıyor 😉
Tam bir göçmen ülkesi olması, kibar ve göçmenlere karşı sıcak insanlara sahip olması ve bu tarz politikaları sayesinde de her geçen gün biraz daha fazla sayıda şirketlere ev sahipliği yapıyor olması ile Kanada aradığımız yerdi.
Bir sonraki yazımda da Kanada başvuru sürecimizden bahsedeceğim.
Sevgiler..