Kanada’da Ev Kiralama

Selamlar,

Bir süredir pek yazı giremiyordum bloga çünkü sanırım biraz daha YouTube kanalımdan bilgileri paylaşmaya yoğunlaşmışım 🙂

Bu arada YouTube kanalımı da takip etmek isteyenler buraya tıklayarak, Kanada’da Göçmen Türk kanalıma ulaşabilirler.

Bugün çok gelen sorulardan biri olan ev kiralama ve yerleşme sürecinden biraz bahsetmek istiyorum. Öncelikle bu süreç biraz vakit alabilir ve tabi ki geldiğiniz ilk günden itibaren son sürat ev aramaya girişemeyebilirsiniz. Yorgunluk, saat farkı, “ne oldum ya nerdeyim” tripleri derken biraz zaman geçiyor 🙂 Bu yüzden size tavsiyem gelmeden önce Airbnb’den 1 aylık ev kiralamanız. 1 aylık diyorum çünkü 1 ay olunca fiyatları indirimli oluyor. 2 hafta kiralayıp, o sürede kalıcı evi bulamayıp sonra tekrar Airbnb kiralamak hem daha masraflı hem de eğer bir sonraki döneminiz tutulmuşsa mevcut Airbnb’nizde “haydiii tekrar eşya topla, başka yere geç, oraya yerleş” söylenmelerinize neden olur. Eğer ki aklınızda belli bölge, semt varsa yine tavsiyem oraya yakın o semtte bir Airbnb tutmanız. Sonrasında nelerle karşılaşacağınızı görmüş olursunuz 😉 Belki sevmez ve orada aramaktan vazgeçersiniz…

Bildiğiniz üzere biz Toronto’da yaşıyoruz. Toronto kiralar ve diğer açılardan pahalı bir şehir. O yüzden öncelikle tavsiyem eğer ki sizi Toronto’ya bağlayan bir şey yoksa (bizim iş fırsatımız burdaydı) bence Toronto dışında Kanada’nın daha minnoş şehirlerinde yaşamayı düşünebilirsiniz 🙂 Toronto tabi ki diğer şehirlere göre daha kalabalık, daha hızlı, iş imkanı daha fazla ve daha pahalı. Ben de biraz daha Toronto bilgilerimle yazacağım tabi 🙂

Ev kiralama sürecinde bağımsız emlakçılar çalışabilirsiniz, Padmapper, Kijiji ya da condos.ca üzerinden de ev bakabilirsiniz. Neyi tercih ettiğinize, neyi karşılayabildiğinize bağlı olarak değişir.

Evler burada 1 senelik kontratlanıyor, ilk ve son kira da peşin alınıyor. Ancak buraya yeni geldiğimiz için bizim bir credit score’muz bulunmuyor, bir geçmişimiz yok o yüzden beğendiğimiz evde sıkıntı olmaması ve teklifimizin kabul edilmesi adına biz ilk ve son kira dışında 2 kira daha vermeyi teklif ettik. Ancak tabi eşim çalıştığı için bizde emloyment letter vardı. Eğer ki henüz çalışmaya başlamadıysanız biraz daha çok kirayı peşin ödemeyi teklif etmeniz gerekebilir. Teklif etmeniz diyorum çünkü burada siz evi beğendikten sonra aracı kişiy bir teklif hazırlıyor ve o teklifte sizin ne kadar kira peşin ödeyeceğiniz de yazıyor. Sonra teklif ev sahibine gönderiliyor o da ya kabul ediyor ya da etmiyor. Umarız eder, biz ilk seferde gönlümüze göre bulduğumuz için şanslı hissediyoruz ve darısı hepinizin başına 🙂 Bir de o teklif dediğimiz şey resmi ve geçerliliği olan bir belge yani orada yazılanlara kesin onay vermiş oluyorsunuz. Karşı taraf da sanırım 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz dönmesi gerekiyor teklife. Aynı anda bir kaç yerle çalışıp bir kaç teklif vermeyin derim çünkü yasal değil ne olur ne olmaz 😉

Peşin verecek durumum yok, işim de yok derseniz eğer daha kısa dönem kiralık (3-6 ay) çoğunlukla da eşyalı olan evlere, basementlara bakabilirsiniz. Basement dediğim bodrum ama aklınızda çok kötü bir şey canlanmasın. Buranın bodrumları yandan kendi kapısıyla girişi olan, güneş de alan müstakil evlerin alt katları oluyormuş genelde.

Ama Avrupa’nın küçük şehirlerindeki gibi ev bulamama sorunu burada pek olmuyor çünkü ev var, halen de gelen çok olduğundan evler yapılmaya da devam ediyor.

Çok da uzatmayayım yazıyı diyorum. Fiyatlara da çok girmek istemiyorum ki o yüzden linkleri ekledim yukarda 🙂 Çünkü gerçekten o fiyat değişir çok. Şehir, şehirdeki bölgeler, evlerin büyüklüğü, evlerin durumu… Her şeye göre değişir ve o yüzden bir fiyat söylemem sağlıklı olmaz.

Sevgiler.

 

Reklam

Kanada Göçmenlik Süreci Maliyeti

Selamlar,

Express Enrty ile göçmenlik başvuru masraflarına dair bir çok mesaj ve e-mail geldi sizlerden haklı olarak ve ben de bu yazımda size maliyetlerden bahsetmek istiyorum.

Express Entry üzerinden Federal Skilled Worker Programına yapılan başvurular için süreci ve oluşabilecek masrafları 3 kategoriye ayırdım:

  • Aday havuzuna girmek için yapılan masraflar
  • Aday havuzundan başvuru daveti geldiğinde, resmi başvuru masrafları
  • Resmi başvuru sonrası masraflar

Aday Havuzuna Girmek için Yapılan Masraflar:

Aday havuzuna (Express Entry pool) girebilmek için başvuru sahibi ve varsa eşinin İngilizce ve/veya Fransızca dil sınavına girmeleri ve eğitim denkliklerini almaları gerekiyor. IELTS İngilizce general training sınavı kişi başı (bugün itibariyle) 660TL olarak gözüküyor. IELTS için tıklayıp, detaylı bilgi alabilirsiniz sitesinden.

Lisans, yüksek lisans, doktora gibi derecelerinizi wes.org gibi bir kurum üzerinden değerlendirmeye sunmanız gerekiyor. Pek çok farklı kurum var bu hizmeti alabileceğiniz ama biz WES’i kullandık. WES ile ilerlerseniz (bugün itibariyle) kişi başına vergi hariç 200 Kanada Doları masrafınız olacak (vergi dahil 226 Kanada Doları). Eğer aynı kişinin hem lisans derecesi hem de yüksek lisans derecesi varsa fiyat değişmiyor. WES raporunun adresinize teslim edilmesi için de ayrıca ücret ödemeniz gerekiyor. Standart teslimat 7 Kanada Doları, kurye ile teslimat 85 Kanada Doları (teslimat ücreti kişi başıdır). WES için tıklayıp, detaylı bilgi alabilirsiniz sitesinden.

Özetle aday havuzuna girebilmek için bir kişinin IELTS ve WES ECA (Educational Credential Assessment) harcaması yaklaşık 660TL + 966TL (CA$200 + CA$85 + %13 vergi) = 1.626TL oluyor.

Burada değerlendirmeniz gereken konulardan biri de dil yeterliliğine yapılan harcamaların sabit olmayışı. Yani bir sınav ücreti 660TL ancak iyi puan alabilmek için (ki dil puanı CRS puanınızı çok ciddi etkiliyor) dil kursuna gitmeyi veya sınavı birden fazla kez almayı düşünmeniz son derece normal. Diğer taraftan Fransızca’nız varsa, puanınızı arttırmak için Fransızca yeterlilik sınavına girmeyi de düşünebilirsiniz. Bu durumlarda dil yeterliliği göstermeniz için gereken maliyetler değişiklik gösterecektir.

Bu noktada aday havuzuna girmek için başvurunuzu yaptınız (ön başvuru diyelim) ve ITA (invitation to apply) beklemeye başladınız. ITA alana kadar başka bir harcama yapmanıza gerek bulunmuyor.

Aday Havuzundan Başvuru Daveti Geldiğinde, Resmi Başvuru Masrafları:

ITA aldığınızda yani havuzdan çıktığınızda 90 gün içinde resmi göçmenlik başvurusunu yapmanız isteniyor. Bu süreçteki ana maliyet kalemleri sağlık raporu ve CIC’ye yapacağınız başvuru ve göçmenlik ücreti.

Sağlık raporunu CIC anlaşmalı kurumlardan almanız gerekiyor. Siz başvuracağınız dönemde hangi kurumlarla anlaşmaları olur ve ücretler ne seviyede olur bilemiyorum ama biz Amerikan Hastanesi’ne kişi başı 470TL ödemiştik.

CIC’ye başvuru ücreti olarak kişi başı 550 Kanada Doları ödemeniz gerekiyor. Bir de göçmenlik hakkı için ödeyeceğiniz kişi başı 490 Kanada Doları var. 490 Dolarlık ücreti isterseniz başvurunuz olumlu tamamlandıktan sonra da ödeyebilirsiniz ancak bu vize alma sürenizi bir miktar uzatacaktır, o yüzden bence öncesinde yani bu adımda ödemede fayda var. Eğer başvuru sırasında kişi başı 1.040 Kanada Dolarılık (550+490) toplam ücreti tek seferde öderseniz ve başvurunuz olumsuz sonuçlanırsa 490 Dolarlık kısmını iade ettiklerini belirtiyor CIC. Bu konuyla ilgili detaylar için tıklayabilirsiniz.

Bunlar haricinde önemli giderlerinizden biri de çeviri ücreti olabilir. Belgelerinizi yeminli tercümanlık hizmeti alarak İngilizce veya Fransızca’ya çevirtmeniz gerekiyor. Bizim iki kişi için tercüme maliyetimiz yaklaşık 600TL olmuştu.

Resmi Başvuru Sonrası Masraflar:

Başvurunuz olumlu sonuçlanırsa CIC sizden pasaportunuzu iletmenizi istiyor. Bunu da VFS Global üzerinden yapıyorsunuz. Pasaport başına ücret yaklaşık 65TL.

Sonuç;

Öncelikle tebrikler, artık Kanada’ya gelebilirsiniz 🙂 Bu noktaya kadar (sürecin başından sonuna kadar) evli ve çocuğu olmayan bir çiftin toplam masrafı 11.500TL’ye yakın oluyor (vesikalık fotoğraf, fotokopi/çıktı hizmetleri ve diğer masrafları da yaklaşık olarak hesaba kattım). Tabi bu masrafın zamana yayılacağını da unutmamak gerek.

Bundan sonraki süreç yani kabulden ve onaydan sonra Kanada’ya göçmen olarak yerleşmeye karar verdiyseniz Kanada’ya gelene kadar oluşacak masrafları da ayrıca bir yazıda paylaşacağım. Sonra da artık biraz daha Kanada’da ev kiraları ve buradaki masraflardan bahsederiz.

Umarım faydası olur sizlere bu bilgilerin.

Sevgiler.

 

Kanada’da Havalar Nasıl? Gerçekten Soğuk mu?

Selamlar,

Evet! Kanada gerçekten soğuk 🙂

Buraya gelirken düşündüğümden çok farklı değil tabi. Yani soğuk ve karlı bir kış bekliyordum ama hissetmesi daha farklı oluyormuş ne yalan söyleyeyim.

Ancak bizim şansımıza (!) burası da son bilmem kaç senenin en soğuk, en görülmemiş soğuklukta kışını geçiriyormuş. Sürekli haberlerde bundan bahsediliyor hatta başkent Ottawa şu anda dünyanın en soğuk başkentiymiş 🙂 En azından bardağın dolu tarafından bakarak dedik ki “en soğunu gördük gelir gelmez, bundan sonrası kolay. Yazın gelip sonra buna maruz kalması da vardı :)”

Tabi ülkede haber niteliğinde olan konu da az olduğu için varsa yoksa sürekli havadan bahsediliyor. “Hava soğuk”, “hava dünden de soğuk”, “hava bi çıt ılıdı”, “kar başladı”, “kar durdu” gibi gibi… Biz de onları takip ediyoruz sürekli ve ben geldiğimden beri kaç defa “üşümek” ve “soğuk” kelimelerini kullandım sayamadım 😀

Tabi şimdi gelelim bu mevsimde üşüme/üşümeme konusuna.. Ben üşümekle meşgulken dışarlarda olduğumuz zaman (evler ve mekanlar inanılmaz sıcak), bir çok insan çok rahat dışarda takılmaya devam ediyor. Bunun havaya alışmak yanında giyim/kuşam ile de ilgisi çok. Ben hala İstanbul kışında gibi giyinip çıktığım için haliyle üşüyorum ancak biraz araştırdığımda bizim en azından İstanbul’da (doğu illerimizden bahsetmiyorum) “kışlık kaban” dediğimiz şeyler burada kışlık değil 🙂

North Face, Jack Wolfskin, Rossignol, Napapijri gibi markaların soğuka özel dayanıklı kabanlarını (bazıları termal, bazıları fiber teknolojili) aldığınızda kafanız kesinlikle rahat eder. Bir kaç Kanada markası da varmış ama onları henüz çözemedim. Bu markaların kışlık botları da burası için gayet uygun, gerçi bende de Türkiye’den aldığım Moonboot’lar vardı ve onlar da tam buralıkmış 😉 Kabanlarda bu tarz saydığım termaller dışında bir çıt daha az sıcak tutanları tercih edip içinize çift kat giyinerek de olayı çözebilirsiniz ancak mekanlar çok sıcak olduğundan benim tavsiyem bu kabanlardan bir tane edinmek!

Bu arada son olarak karda kışta yollar, kaldırımlar nasıl konusuna da kısaca değineyim. Buzda kayma olayını hiç yaşamadık. Yani kaldırımlar temiz. Zaten müstakil evler ve iş yerleri kendi bina önlerini temizlemekle yükümlü. Apartman ve condo önleri de o bina yönetiminde, sanırım kalan yerler de belediyede. İş böyle olunca da yürüme yollarında buzlanma olmuyor ve rahatlıkla yürüyorsunuz. Ben topuklu çizme giyen kadınları görünce mutlu oldum yani 🙂

Sevgiler..

Welcome to Canada: Kanada’ya Göçmen Olarak İlk Giriş

Selamlar,

Bu yazımı lapa lapa kar yağan soğuk bir Toronto sabahında paylaşıyorum 🙂

Pazar günü TR saatiyle 15:30’da Türkiye’den ayrılarak Kanada saatiyle 19:00 gibi uçağım iniş yaptı. Uçağımın inmesiyle beraber yaşadıklarımı da sizinle tek tek paylaşmak istiyorum.

Uçakta Declaration Card dağıtılıyor. Linkte görebileceğiniz bir kart kendisi. Bu kartı isterseniz uçakta isterseniz pasaport kontrolünün hemen önünde bulunan alanda da rahatlıkla doldurabilirsiniz. Ayrıca yine aynı alanda da bu kartlardan ve kalem bolca mevcut, orada da doldurabilirsiniz. Önemli olan kontrolden önce doldurmuş olarak elinizde bulunması. Bu göçmenler özelinde bir kart değil bu arada, Kanada’ya gelen herkes bunu girişte bildiriyor. Adsoyad yazdıktan sonra ev adresi kısmına PR kartınızın da gelmesi için vermeyi düşündüğünüz sabit adresi yazın. Yani bir eşinizin dostunuzun adresi.. Eğer böyle bir adres yoksa da bir süre kalmayı planladığınız adresinizi yazın (PR kart 8 haftada ulaşır adrese, ona göre hesap edin bu arada bu konudan bağımsız belirteyim ;)) Havayolu ile geldiğinizi, personal amaç olduğunu ve “other country direct” olduğunu da dolduruyorsunuz (tabi bunlardan farklı olan varsa siz değiştirin ama benim case’imde durum buydu) Sonra belirtmiş oldukları bazı ürünlerin yanınızda olup olmadığını soran kısım var; benim tavsiyem burada tüm kısımlara NO diyecek şekilde eşyalarınız olsun yanınızda ki kafanız rahat etsin. Sonrasında Part C’den doldurmaya devam ediyoruz çünkü biz artık resident olacağız 🙂 orada da No diyebilmek için bence yanınızda alkol olmasın, sigara da maksimum 5 paket olsun ki kafamız rahat olsun.. Aşağıda Kanada çıkış tarihine bir şey yazmadan en aşağıyı imzalıyoruz ve bitiyor 🙂

Pasaport kontrolünde Kanada vatandaşı olmayanlar için olan bölümden girdim. Sıra gözümü korkutsa da çok fazla gişe vardı ve tahmini 20dk’da benim sıram gelmişti. Polise pasaportumu ve declaration cardımı verdim, ilk girişim olduğunu söyledim permanent resident olarak. Bana sadece yanımda para getirip getirmediğimi sordu (ki burada demek istediği aslında yaklaşık 10000CAD üzerinde bir parayı yanımda mı ülkeye sokuyorsun) ben de hayır dedim, pasaportuma girişi bastı ve beni immigrant service odasına yönlendirdi.

Bu oda tam mozaik 🙂 her renkten her ırktan insanlar var ve tabi siz de onlardan birisi oluyorsunuz. Orada çok uzun değildi sıra ve yaklaşık 15dkda sıram geldi. Göçmen görevlisi pasaportumu ve bize önceden Türkiye’de pasaport ile verilen 2 örnekli göçmen kağıtlarımı istedi. Eşimin daha önceden geldiğini belirttim garantici ben ama zaten tabi ekranlardan bunu görüyorlarmış 🙂 Arkamızdan göçmen olarak bize bağlı başka birinin gelip gelmeyeceğini sordu, göçmenlik onayını aldıktan sonra bildirdiğimkonularda bir değişiklik olup olmadığını sordu ve bu cevaplarla ilgili belgeleri imzaladım. Bir kaç tane daha kendisi bilgisayardan işlem yaptı ve ardından “Welcome to Canada” dedi 🙂 Tüylerimi diken diken yapan bir söz oldu ne yalan söyleyeyim..

Ardından SIN almak istediğimi söyledim (Social Insurance Number: işe giriş için gerekiyor), pazar günü olduğundan kapalıymış ancak daha sonra bulunduğum bölge yakınındaki servise gidip alabileceğimi belirttiler.

Bagajı da aldıktan sonra Exit’i takip edip, son polis noktasında declaration cardı verip çıkabilirsiniz. Kimse bir şey sormaz. Ancak yanınızda getirdiğiniz eşyaları ve özellikle sizden sonra gelecek eşyalar varsa gümrüğe tabi olup ekstra para ödememek için o eşyaların yazılı olduğu formu vermeniz gerekiyor. Form örnekleri linkteki gibi ve her birinden 2 kopya hazırlamalısınız. Çıkıştaki polise konuyu aktardığımda beni o ayrı bölüme yönlendirdi ve orada belgelerim düzgün olduğu için bagajlarım hiç açılmadan formlarım onaylandı.

Sonrasında exit tabelalarını koşarak geçip 1 aydır ayrı kaldığımız eşime kavuştum 🙂

Tüm süreçte memurlar çok çok güleryüzlü ve yardımcıydı. Yıllardır göçmen karşıladıkları için tüm süreçlere çok hakim olduklarından bu yazıyı okumamış olsanız ya da bu süreçlerden bir şekilde haberdar olmasanız bile sizi gayet güzel yönlendirirler. Uçaktan inince oluşacak şaşkınlık anınızı bir nebze azaltmak amacım 😉

Güzel bir yere geliyorsunuz, içiniz ferah olsun!

Sevgiler.

Eşyalar Ne Olacak?

Merhabalar,

Bir süre yazamadım çünkü 20 Kasım’da eşimi yolcu ettim ve kendime de yarın için yani 17 Aralık için bilet aldığımdan benim için epey koşturmalı bir dönem oldu. Yarın da yolcuyum..

Bu süreçte en çok zamanımı alan ev ve eşya konuları oldu tabi. Bu yazımda da bizim izlediğimiz yolu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu paylaşımlarda bazı marka isimleri de olacak ama bunu reklam olarak algılamayın lütfen, objektif olarak biz neleri tercih ettiysek onları yazacağım. Zaten sitenin eti ne budu ne de reklam alayım 😀

Salon ve yatak odamız çok yeni. Buna ek olarak da çok içimize sinerek dizayn etmiştik ve maliyeti de yüksek olmuştu. O yüzden onları satmaya ya da vermeye kıyamadık. Ayrıca Kanada’da da eşya fiyatlarının yüksek olduğunu gördük araştırdığımızda, hatta çoğunlukla Ikea’dan alıyormuş gidenler eşyaları.. Cici eşyalarımızı depoya koyup, Kanada’da tam olarak yerleşince de uluslararası taşıma firması ile göndermeye karar verdik. Depo konusunda epey bir araştırma yaptım ve sonunda Ali Sabancı’nın da ortaklığının olduğu Pratikdepo’da karar kıldım. Süreç sonunda da iyi ki bu kararı vermişim dedim 🙂 Çok profesyonel çağrı merkezi ve temsilcileri üzerinden eşyalarıma uygun depolar bulundu, istediğim günde rezervasyonum alındı. Bir gün öncesinde arandım ve sonraki gün gelecekleri saati belirtip tam da o saatte geldiler. Minik kamyon üzerinde depolarımla geldiler, eşyalarımı demonte edip, çok temiz paketlediler. Gözümün önünde depoyu kilitleyip, anahtarları verdiler. Ardından kağıt evrak işleri halloldu ve gittiler. Gerçekten tahminimden çok çok daha pürüzsüz gerçekleşti.

Kalan eşyalarımı, ki bir hayli eşya vardı, Letgo üzerinden sattım. Sistem çok güzel ve kolay ama işte maalesef insanla uğraşılan her yerde sıkıntı var :/ Almayacağı halde sürekli soru soran, aynı soruyu defalarca soran insanlar yordu ama günün sonunda Letgo’dan sattım hepsini (Beyaz eşyalar, eski yatak odası takımı, koltuk, masa gibi gibi) ve sattıklarımda da bir sorun olmadı 😉 Bazı arkadaşlarımız Dekopasaj üzerinden satmış mesela onlar epey memnunlardı ama ben denemedim.

Bunların dışında kalan daha ufak eşyaları ve kıyafetleri ise ihtiyaç sahiplerine verdim. Bunun ayrıntısını vermek doğru olmaz tabi 🙂 herkesin gönlünden ne geçiyorsa nasıl geçiyorsa o şekilde hareket eder.

Yarın da yolcuyum, artık bundan sonraki yazılarımı sizinle Toronto’dan paylaşacağım!

Heyecanlıyım, umarım her şey en az beklediğimiz gibi olur..