Her Göçmen Hikayesini Örnek Almamak

Merhabalar,

Sanırım bu sefer sözümü tutuyorum ve daha sık aralıklarla yazıyorum, aman böyle devam etsin diyeyim 🙂

Bir önceki yazımda belirttiğim üzere sizlere uzun zamandır gördüğüm, şahit olduğum, okuduğum ve bir nebze açıklık getirmek istediğim bir konu vardı. Bu yazımda da size biraz bu konudan bahsedeceğim.

Biz Kanada’ya gelmeden hemen önce ve geldikten sonra bir çok konuda internette yazılanları takip ediyor, bazı gruplarda daha önceden buraya gelmiş olan insanların yorumlarını ve hikayelerini okuyorduk. Ancak bunları yaparken ben hiç bir zaman okuduklarımı ya da duyduklarımı bire bir kendime örnek olarak almıyor ya da anlatılanlarını yaşayacağımı düşünmüyordum.

Bazı rasyonel şeyler vardır. Mesela Kanada’da ehliyet almak ya da Kanada’da sağlık sistemi gibi şeyleri tabi ki okuyup bunlar hakkında fikirler aldık ya da insanların fikirlerine kulak verdik. Ancak diğer bir çok yaşanılanlar ve deneyimler kişiye özel.

İyisini de kötüsünü de direkt kendinize alıp çıkarım yapmayın bence. Yapacağınız çıkarımlar o hikayelerden satır arası alacağınız faydalı bilgiler olsun.

Mesela yeni bir ülkede hayata başlamak herkeste farklı etkileri olabiliyor ve herkesin de farklı koşulları olabiliyor. Bir kaç örnek vereyim; bazı insanlar inanılmaz bir özlem yaşıyor, çok fazla ‘göçmen psikolojisi’ taşıyor ve maalesef adaptasyon zorluğu çekiyor ancak bunun yanında sanki hep burda yaşıyormuşçasına hayatına çok mutlu devam eden insanlar da çok fazla. Ya da bazı göçmenler çok uzun süre kendi tecrübesine uygun iş bulamazken, bazıları herkesi şaşırtacak derecede hızlı kendine uygun iş bulabiliyor ve bu konuyu da etkileyen hem çok fazla değişken var hem de bazı noktalarda şans faktörü de var.

Uzun uzun size bir çok örnek verebilirim ama romana çevirmeyim şimdi kısa blog yazımı 🙂 O yüzden aslında özetle lütfen ama lütfen duyduğunuz her deneyimi, anlatan insanlar bunu genel geçermiş gibi anlatsa dahi hemen benimsemeyin. Olumluyu da olumsuzu da kesin yaşayacakmışsınız gibi düşünmeyin.

Sevgiler, bana iyi geceler sizlere de günaydın – saat farkı 8e çıktı :/

 

Reklam

Kanada’da İş Bulma Sürecim

Herkese Selamlar!

Uzun bir aradan sonra yeni postumla karşınızdayım. 😊

İş güç ve sonrasında biraz yoğunluk derken boşladım burayı kusura bakmayın ama bunlar bahane yani yazmak çok zor olmamalıydı… Bundan sonra daha çok ilgi alaka göstereceğim buraya 😊

Gelelim konumuza; Kanada’da iş buldum mu? Bulduysam nasıl buldum neler yaptım? Bu konuyu dilerseniz kendime soru cevap seklinde yapayım, o sırada sizlerden sıkça gelen sorulara da cevap vermiş olayım 😉

  • Kanada’da kendi deneyimim ve geçmişime uygun bir iş mi buldum?

Evet! Türkiye’de kurumsal firmalarda marketing/pazarlama departmanlarında çalışıyordum. Önceden de belirttiğim gibi aslen mühendis olmama rağmen yapmadım hiç mühendislik. Burada da yine buranın bilinen bir kurumsal firmasında beyaz yaka hayatıma devam ediyorum pazarlama departmanında.

  • “Kanada tecrübesi olmayan kişinin iş bulması imkânsız” doğru mu?

O zaman hiçbir şekilde iş bulamıyor olmamız gerek burada 😊 Bu cümleyi çok fazla duydum ama hayır yani böyle bir “kesin” çıkarımda bulunmamak gerek. Tabi ki zor kolay değil yani en azından çalıştığınız yerler eğer global firmalar değilse bilmiyorlar ama hem çalıştığınız firmaları hem kendinizi anlatacak güzel bir resume-özgeçmiş hazırlamış olmanız gerekiyor

  • “Kanada’da okul okumadıysan yalan, Türkiye üniversitelerini bilen yok” dimi?

Cık, değil 😊 O kısmı çok da fazla umursamıyorlar açıkçası ve tabi bunun yanında belli başlı 4-5 üniversiteyi bilen de çıkıyor… Akademik hayatlarında duymuş oluyorlar, çevrelerinden duymuş oluyorlar ya da şirketlerde oralarda zamanında eğitim almış olan insanlar olabiliyor.

  • Yani sonuç olarak Kanada’ya gelince hemen iş bulur muyuz bulamaz mıyız?

İşte bu çok değişen bir durum. Sizin geçmiş deneyiminize, bu deneyiminizi hem resumenizde hem de görüşmede anlatma şeklinize, İngilizcenize ve görüşmeye çalışmanıza göre değişir bu.

  • İş görüşmesine çalışmak derken?

Sadece görüşme değil her bir is başvurunuzu bile bir görev olarak görüp titiz başvuru yapmanız gerekiyor. Burada “liyakat” var o yüzden yaptıklarınızı net, kısa ve özenli anlatan bir resumeye artı olarak başvurduğunuz pozisyona ve şirkete uygun bir cover letter da hazırlamanız gerekiyor. Bu cover letterda resumenizde yazdıklarınızı tekrarlamadan, nokta atış bir şekilde o şirkette o pozisyonu neden istediğinizi hatta varsa işe başladığınızda yapmak istediğiniz aksiyonları bile yazabilirsiniz. Tabi çok uzatmadan 😊

Görüşmelere girmeden önce ise İngilizceniz harika bile olsa ana diliniz olmadığını unutmayın ve çok çalışın. Kendinizi, hikayenizi resmen ezberleyin. Olası sorulara hazırlıklı olun, o sorulara cevaplarınızı da hazırlayın. En az 7-8 kez de kendi kendinize görüşmeyi tekrarlayın, sesli sesli anlatın kendinizi evde.

  • Kanada’da görüşme/interview süreçleri nasıl oluyor?

Burada benim kurumsal ve orta ölçekli şirketlerde gördüğüm, öncelikle HR yani insan kaynakları ile yarım saatlik bir telefon görüşmeniz oluyor. İnsan kaynakları etik kurallar sebebiyle sizle yüz yüze görüşme pek yapmıyor. Daha sonrasında eğer sizi onaylarsa kendi notlarıyla beraber işe alim yöneticisi yani başvurduğunuz pozisyonun yöneticisi ile görüşüyor, onun aklına yatarsa da yönetici ile yüz yüze görüşme ayarlanıyor 40-60dk arası değişen bir görüşme… Bazı pozisyonlar (junior) için bu kadar bile olabiliyor süreç ancak bazı pozisyonlarda da bir üst yöneticiyle daha görüşme ve buna ek olarak istedikleri bir case için sunum hazırlama ve onu sunma gibi gibi basamaklar da olabiliyor. Her şey yolunda giderse de resmi teklifi/offerı yapmadan telefonda genelde offer detaylarını söylüyorlar, sizden de 2-3 tane referans istiyorlar. Teklifi kabul ederseniz de referanslarınıza e-mail gönderiliyor sadece basit bazı sorular soruyorlar. Daha sonra da imzalayacağınız belgeleriniz gönderiliyor.

  • Kanada’da iş ilanlarına nasıl ulaştım?

Kendi adıma yani beyaz yakalılar adına konuşmak gerekirse tabi ki Linkedin Türkiye’de olduğu gibi burada da ilk bakmak gereken site. Ancak burada Glassdoor da çok revaçta. Bazen Linkedin’de olmayan pozisyonlar burada olabiliyor. Sanırım bu ikisi yeterli olur.

Şimdilik aklıma gelenler bu kadar ancak eğer sizin sorularınız varsa yorum olarak bırakırsanız cevaplamaya çalışırım elimden geldiğince 😊

Umarım faydası olur yazdıklarımın, sevgiler.

Kanada’da Ev Kiralama

Selamlar,

Bir süredir pek yazı giremiyordum bloga çünkü sanırım biraz daha YouTube kanalımdan bilgileri paylaşmaya yoğunlaşmışım 🙂

Bu arada YouTube kanalımı da takip etmek isteyenler buraya tıklayarak, Kanada’da Göçmen Türk kanalıma ulaşabilirler.

Bugün çok gelen sorulardan biri olan ev kiralama ve yerleşme sürecinden biraz bahsetmek istiyorum. Öncelikle bu süreç biraz vakit alabilir ve tabi ki geldiğiniz ilk günden itibaren son sürat ev aramaya girişemeyebilirsiniz. Yorgunluk, saat farkı, “ne oldum ya nerdeyim” tripleri derken biraz zaman geçiyor 🙂 Bu yüzden size tavsiyem gelmeden önce Airbnb’den 1 aylık ev kiralamanız. 1 aylık diyorum çünkü 1 ay olunca fiyatları indirimli oluyor. 2 hafta kiralayıp, o sürede kalıcı evi bulamayıp sonra tekrar Airbnb kiralamak hem daha masraflı hem de eğer bir sonraki döneminiz tutulmuşsa mevcut Airbnb’nizde “haydiii tekrar eşya topla, başka yere geç, oraya yerleş” söylenmelerinize neden olur. Eğer ki aklınızda belli bölge, semt varsa yine tavsiyem oraya yakın o semtte bir Airbnb tutmanız. Sonrasında nelerle karşılaşacağınızı görmüş olursunuz 😉 Belki sevmez ve orada aramaktan vazgeçersiniz…

Bildiğiniz üzere biz Toronto’da yaşıyoruz. Toronto kiralar ve diğer açılardan pahalı bir şehir. O yüzden öncelikle tavsiyem eğer ki sizi Toronto’ya bağlayan bir şey yoksa (bizim iş fırsatımız burdaydı) bence Toronto dışında Kanada’nın daha minnoş şehirlerinde yaşamayı düşünebilirsiniz 🙂 Toronto tabi ki diğer şehirlere göre daha kalabalık, daha hızlı, iş imkanı daha fazla ve daha pahalı. Ben de biraz daha Toronto bilgilerimle yazacağım tabi 🙂

Ev kiralama sürecinde bağımsız emlakçılar çalışabilirsiniz, Padmapper, Kijiji ya da condos.ca üzerinden de ev bakabilirsiniz. Neyi tercih ettiğinize, neyi karşılayabildiğinize bağlı olarak değişir.

Evler burada 1 senelik kontratlanıyor, ilk ve son kira da peşin alınıyor. Ancak buraya yeni geldiğimiz için bizim bir credit score’muz bulunmuyor, bir geçmişimiz yok o yüzden beğendiğimiz evde sıkıntı olmaması ve teklifimizin kabul edilmesi adına biz ilk ve son kira dışında 2 kira daha vermeyi teklif ettik. Ancak tabi eşim çalıştığı için bizde emloyment letter vardı. Eğer ki henüz çalışmaya başlamadıysanız biraz daha çok kirayı peşin ödemeyi teklif etmeniz gerekebilir. Teklif etmeniz diyorum çünkü burada siz evi beğendikten sonra aracı kişiy bir teklif hazırlıyor ve o teklifte sizin ne kadar kira peşin ödeyeceğiniz de yazıyor. Sonra teklif ev sahibine gönderiliyor o da ya kabul ediyor ya da etmiyor. Umarız eder, biz ilk seferde gönlümüze göre bulduğumuz için şanslı hissediyoruz ve darısı hepinizin başına 🙂 Bir de o teklif dediğimiz şey resmi ve geçerliliği olan bir belge yani orada yazılanlara kesin onay vermiş oluyorsunuz. Karşı taraf da sanırım 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz dönmesi gerekiyor teklife. Aynı anda bir kaç yerle çalışıp bir kaç teklif vermeyin derim çünkü yasal değil ne olur ne olmaz 😉

Peşin verecek durumum yok, işim de yok derseniz eğer daha kısa dönem kiralık (3-6 ay) çoğunlukla da eşyalı olan evlere, basementlara bakabilirsiniz. Basement dediğim bodrum ama aklınızda çok kötü bir şey canlanmasın. Buranın bodrumları yandan kendi kapısıyla girişi olan, güneş de alan müstakil evlerin alt katları oluyormuş genelde.

Ama Avrupa’nın küçük şehirlerindeki gibi ev bulamama sorunu burada pek olmuyor çünkü ev var, halen de gelen çok olduğundan evler yapılmaya da devam ediyor.

Çok da uzatmayayım yazıyı diyorum. Fiyatlara da çok girmek istemiyorum ki o yüzden linkleri ekledim yukarda 🙂 Çünkü gerçekten o fiyat değişir çok. Şehir, şehirdeki bölgeler, evlerin büyüklüğü, evlerin durumu… Her şeye göre değişir ve o yüzden bir fiyat söylemem sağlıklı olmaz.

Sevgiler.

 

Kanada Göçmenlik Süreci Maliyeti

Selamlar,

Express Enrty ile göçmenlik başvuru masraflarına dair bir çok mesaj ve e-mail geldi sizlerden haklı olarak ve ben de bu yazımda size maliyetlerden bahsetmek istiyorum.

Express Entry üzerinden Federal Skilled Worker Programına yapılan başvurular için süreci ve oluşabilecek masrafları 3 kategoriye ayırdım:

  • Aday havuzuna girmek için yapılan masraflar
  • Aday havuzundan başvuru daveti geldiğinde, resmi başvuru masrafları
  • Resmi başvuru sonrası masraflar

Aday Havuzuna Girmek için Yapılan Masraflar:

Aday havuzuna (Express Entry pool) girebilmek için başvuru sahibi ve varsa eşinin İngilizce ve/veya Fransızca dil sınavına girmeleri ve eğitim denkliklerini almaları gerekiyor. IELTS İngilizce general training sınavı kişi başı (bugün itibariyle) 660TL olarak gözüküyor. IELTS için tıklayıp, detaylı bilgi alabilirsiniz sitesinden.

Lisans, yüksek lisans, doktora gibi derecelerinizi wes.org gibi bir kurum üzerinden değerlendirmeye sunmanız gerekiyor. Pek çok farklı kurum var bu hizmeti alabileceğiniz ama biz WES’i kullandık. WES ile ilerlerseniz (bugün itibariyle) kişi başına vergi hariç 200 Kanada Doları masrafınız olacak (vergi dahil 226 Kanada Doları). Eğer aynı kişinin hem lisans derecesi hem de yüksek lisans derecesi varsa fiyat değişmiyor. WES raporunun adresinize teslim edilmesi için de ayrıca ücret ödemeniz gerekiyor. Standart teslimat 7 Kanada Doları, kurye ile teslimat 85 Kanada Doları (teslimat ücreti kişi başıdır). WES için tıklayıp, detaylı bilgi alabilirsiniz sitesinden.

Özetle aday havuzuna girebilmek için bir kişinin IELTS ve WES ECA (Educational Credential Assessment) harcaması yaklaşık 660TL + 966TL (CA$200 + CA$85 + %13 vergi) = 1.626TL oluyor.

Burada değerlendirmeniz gereken konulardan biri de dil yeterliliğine yapılan harcamaların sabit olmayışı. Yani bir sınav ücreti 660TL ancak iyi puan alabilmek için (ki dil puanı CRS puanınızı çok ciddi etkiliyor) dil kursuna gitmeyi veya sınavı birden fazla kez almayı düşünmeniz son derece normal. Diğer taraftan Fransızca’nız varsa, puanınızı arttırmak için Fransızca yeterlilik sınavına girmeyi de düşünebilirsiniz. Bu durumlarda dil yeterliliği göstermeniz için gereken maliyetler değişiklik gösterecektir.

Bu noktada aday havuzuna girmek için başvurunuzu yaptınız (ön başvuru diyelim) ve ITA (invitation to apply) beklemeye başladınız. ITA alana kadar başka bir harcama yapmanıza gerek bulunmuyor.

Aday Havuzundan Başvuru Daveti Geldiğinde, Resmi Başvuru Masrafları:

ITA aldığınızda yani havuzdan çıktığınızda 90 gün içinde resmi göçmenlik başvurusunu yapmanız isteniyor. Bu süreçteki ana maliyet kalemleri sağlık raporu ve CIC’ye yapacağınız başvuru ve göçmenlik ücreti.

Sağlık raporunu CIC anlaşmalı kurumlardan almanız gerekiyor. Siz başvuracağınız dönemde hangi kurumlarla anlaşmaları olur ve ücretler ne seviyede olur bilemiyorum ama biz Amerikan Hastanesi’ne kişi başı 470TL ödemiştik.

CIC’ye başvuru ücreti olarak kişi başı 550 Kanada Doları ödemeniz gerekiyor. Bir de göçmenlik hakkı için ödeyeceğiniz kişi başı 490 Kanada Doları var. 490 Dolarlık ücreti isterseniz başvurunuz olumlu tamamlandıktan sonra da ödeyebilirsiniz ancak bu vize alma sürenizi bir miktar uzatacaktır, o yüzden bence öncesinde yani bu adımda ödemede fayda var. Eğer başvuru sırasında kişi başı 1.040 Kanada Dolarılık (550+490) toplam ücreti tek seferde öderseniz ve başvurunuz olumsuz sonuçlanırsa 490 Dolarlık kısmını iade ettiklerini belirtiyor CIC. Bu konuyla ilgili detaylar için tıklayabilirsiniz.

Bunlar haricinde önemli giderlerinizden biri de çeviri ücreti olabilir. Belgelerinizi yeminli tercümanlık hizmeti alarak İngilizce veya Fransızca’ya çevirtmeniz gerekiyor. Bizim iki kişi için tercüme maliyetimiz yaklaşık 600TL olmuştu.

Resmi Başvuru Sonrası Masraflar:

Başvurunuz olumlu sonuçlanırsa CIC sizden pasaportunuzu iletmenizi istiyor. Bunu da VFS Global üzerinden yapıyorsunuz. Pasaport başına ücret yaklaşık 65TL.

Sonuç;

Öncelikle tebrikler, artık Kanada’ya gelebilirsiniz 🙂 Bu noktaya kadar (sürecin başından sonuna kadar) evli ve çocuğu olmayan bir çiftin toplam masrafı 11.500TL’ye yakın oluyor (vesikalık fotoğraf, fotokopi/çıktı hizmetleri ve diğer masrafları da yaklaşık olarak hesaba kattım). Tabi bu masrafın zamana yayılacağını da unutmamak gerek.

Bundan sonraki süreç yani kabulden ve onaydan sonra Kanada’ya göçmen olarak yerleşmeye karar verdiyseniz Kanada’ya gelene kadar oluşacak masrafları da ayrıca bir yazıda paylaşacağım. Sonra da artık biraz daha Kanada’da ev kiraları ve buradaki masraflardan bahsederiz.

Umarım faydası olur sizlere bu bilgilerin.

Sevgiler.

 

Kanada’da Havalar Nasıl? Gerçekten Soğuk mu?

Selamlar,

Evet! Kanada gerçekten soğuk 🙂

Buraya gelirken düşündüğümden çok farklı değil tabi. Yani soğuk ve karlı bir kış bekliyordum ama hissetmesi daha farklı oluyormuş ne yalan söyleyeyim.

Ancak bizim şansımıza (!) burası da son bilmem kaç senenin en soğuk, en görülmemiş soğuklukta kışını geçiriyormuş. Sürekli haberlerde bundan bahsediliyor hatta başkent Ottawa şu anda dünyanın en soğuk başkentiymiş 🙂 En azından bardağın dolu tarafından bakarak dedik ki “en soğunu gördük gelir gelmez, bundan sonrası kolay. Yazın gelip sonra buna maruz kalması da vardı :)”

Tabi ülkede haber niteliğinde olan konu da az olduğu için varsa yoksa sürekli havadan bahsediliyor. “Hava soğuk”, “hava dünden de soğuk”, “hava bi çıt ılıdı”, “kar başladı”, “kar durdu” gibi gibi… Biz de onları takip ediyoruz sürekli ve ben geldiğimden beri kaç defa “üşümek” ve “soğuk” kelimelerini kullandım sayamadım 😀

Tabi şimdi gelelim bu mevsimde üşüme/üşümeme konusuna.. Ben üşümekle meşgulken dışarlarda olduğumuz zaman (evler ve mekanlar inanılmaz sıcak), bir çok insan çok rahat dışarda takılmaya devam ediyor. Bunun havaya alışmak yanında giyim/kuşam ile de ilgisi çok. Ben hala İstanbul kışında gibi giyinip çıktığım için haliyle üşüyorum ancak biraz araştırdığımda bizim en azından İstanbul’da (doğu illerimizden bahsetmiyorum) “kışlık kaban” dediğimiz şeyler burada kışlık değil 🙂

North Face, Jack Wolfskin, Rossignol, Napapijri gibi markaların soğuka özel dayanıklı kabanlarını (bazıları termal, bazıları fiber teknolojili) aldığınızda kafanız kesinlikle rahat eder. Bir kaç Kanada markası da varmış ama onları henüz çözemedim. Bu markaların kışlık botları da burası için gayet uygun, gerçi bende de Türkiye’den aldığım Moonboot’lar vardı ve onlar da tam buralıkmış 😉 Kabanlarda bu tarz saydığım termaller dışında bir çıt daha az sıcak tutanları tercih edip içinize çift kat giyinerek de olayı çözebilirsiniz ancak mekanlar çok sıcak olduğundan benim tavsiyem bu kabanlardan bir tane edinmek!

Bu arada son olarak karda kışta yollar, kaldırımlar nasıl konusuna da kısaca değineyim. Buzda kayma olayını hiç yaşamadık. Yani kaldırımlar temiz. Zaten müstakil evler ve iş yerleri kendi bina önlerini temizlemekle yükümlü. Apartman ve condo önleri de o bina yönetiminde, sanırım kalan yerler de belediyede. İş böyle olunca da yürüme yollarında buzlanma olmuyor ve rahatlıkla yürüyorsunuz. Ben topuklu çizme giyen kadınları görünce mutlu oldum yani 🙂

Sevgiler..

Welcome to Canada: Kanada’ya Göçmen Olarak İlk Giriş

Selamlar,

Bu yazımı lapa lapa kar yağan soğuk bir Toronto sabahında paylaşıyorum 🙂

Pazar günü TR saatiyle 15:30’da Türkiye’den ayrılarak Kanada saatiyle 19:00 gibi uçağım iniş yaptı. Uçağımın inmesiyle beraber yaşadıklarımı da sizinle tek tek paylaşmak istiyorum.

Uçakta Declaration Card dağıtılıyor. Linkte görebileceğiniz bir kart kendisi. Bu kartı isterseniz uçakta isterseniz pasaport kontrolünün hemen önünde bulunan alanda da rahatlıkla doldurabilirsiniz. Ayrıca yine aynı alanda da bu kartlardan ve kalem bolca mevcut, orada da doldurabilirsiniz. Önemli olan kontrolden önce doldurmuş olarak elinizde bulunması. Bu göçmenler özelinde bir kart değil bu arada, Kanada’ya gelen herkes bunu girişte bildiriyor. Adsoyad yazdıktan sonra ev adresi kısmına PR kartınızın da gelmesi için vermeyi düşündüğünüz sabit adresi yazın. Yani bir eşinizin dostunuzun adresi.. Eğer böyle bir adres yoksa da bir süre kalmayı planladığınız adresinizi yazın (PR kart 8 haftada ulaşır adrese, ona göre hesap edin bu arada bu konudan bağımsız belirteyim ;)) Havayolu ile geldiğinizi, personal amaç olduğunu ve “other country direct” olduğunu da dolduruyorsunuz (tabi bunlardan farklı olan varsa siz değiştirin ama benim case’imde durum buydu) Sonra belirtmiş oldukları bazı ürünlerin yanınızda olup olmadığını soran kısım var; benim tavsiyem burada tüm kısımlara NO diyecek şekilde eşyalarınız olsun yanınızda ki kafanız rahat etsin. Sonrasında Part C’den doldurmaya devam ediyoruz çünkü biz artık resident olacağız 🙂 orada da No diyebilmek için bence yanınızda alkol olmasın, sigara da maksimum 5 paket olsun ki kafamız rahat olsun.. Aşağıda Kanada çıkış tarihine bir şey yazmadan en aşağıyı imzalıyoruz ve bitiyor 🙂

Pasaport kontrolünde Kanada vatandaşı olmayanlar için olan bölümden girdim. Sıra gözümü korkutsa da çok fazla gişe vardı ve tahmini 20dk’da benim sıram gelmişti. Polise pasaportumu ve declaration cardımı verdim, ilk girişim olduğunu söyledim permanent resident olarak. Bana sadece yanımda para getirip getirmediğimi sordu (ki burada demek istediği aslında yaklaşık 10000CAD üzerinde bir parayı yanımda mı ülkeye sokuyorsun) ben de hayır dedim, pasaportuma girişi bastı ve beni immigrant service odasına yönlendirdi.

Bu oda tam mozaik 🙂 her renkten her ırktan insanlar var ve tabi siz de onlardan birisi oluyorsunuz. Orada çok uzun değildi sıra ve yaklaşık 15dkda sıram geldi. Göçmen görevlisi pasaportumu ve bize önceden Türkiye’de pasaport ile verilen 2 örnekli göçmen kağıtlarımı istedi. Eşimin daha önceden geldiğini belirttim garantici ben ama zaten tabi ekranlardan bunu görüyorlarmış 🙂 Arkamızdan göçmen olarak bize bağlı başka birinin gelip gelmeyeceğini sordu, göçmenlik onayını aldıktan sonra bildirdiğimkonularda bir değişiklik olup olmadığını sordu ve bu cevaplarla ilgili belgeleri imzaladım. Bir kaç tane daha kendisi bilgisayardan işlem yaptı ve ardından “Welcome to Canada” dedi 🙂 Tüylerimi diken diken yapan bir söz oldu ne yalan söyleyeyim..

Ardından SIN almak istediğimi söyledim (Social Insurance Number: işe giriş için gerekiyor), pazar günü olduğundan kapalıymış ancak daha sonra bulunduğum bölge yakınındaki servise gidip alabileceğimi belirttiler.

Bagajı da aldıktan sonra Exit’i takip edip, son polis noktasında declaration cardı verip çıkabilirsiniz. Kimse bir şey sormaz. Ancak yanınızda getirdiğiniz eşyaları ve özellikle sizden sonra gelecek eşyalar varsa gümrüğe tabi olup ekstra para ödememek için o eşyaların yazılı olduğu formu vermeniz gerekiyor. Form örnekleri linkteki gibi ve her birinden 2 kopya hazırlamalısınız. Çıkıştaki polise konuyu aktardığımda beni o ayrı bölüme yönlendirdi ve orada belgelerim düzgün olduğu için bagajlarım hiç açılmadan formlarım onaylandı.

Sonrasında exit tabelalarını koşarak geçip 1 aydır ayrı kaldığımız eşime kavuştum 🙂

Tüm süreçte memurlar çok çok güleryüzlü ve yardımcıydı. Yıllardır göçmen karşıladıkları için tüm süreçlere çok hakim olduklarından bu yazıyı okumamış olsanız ya da bu süreçlerden bir şekilde haberdar olmasanız bile sizi gayet güzel yönlendirirler. Uçaktan inince oluşacak şaşkınlık anınızı bir nebze azaltmak amacım 😉

Güzel bir yere geliyorsunuz, içiniz ferah olsun!

Sevgiler.

Eşyalar Ne Olacak?

Merhabalar,

Bir süre yazamadım çünkü 20 Kasım’da eşimi yolcu ettim ve kendime de yarın için yani 17 Aralık için bilet aldığımdan benim için epey koşturmalı bir dönem oldu. Yarın da yolcuyum..

Bu süreçte en çok zamanımı alan ev ve eşya konuları oldu tabi. Bu yazımda da bizim izlediğimiz yolu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu paylaşımlarda bazı marka isimleri de olacak ama bunu reklam olarak algılamayın lütfen, objektif olarak biz neleri tercih ettiysek onları yazacağım. Zaten sitenin eti ne budu ne de reklam alayım 😀

Salon ve yatak odamız çok yeni. Buna ek olarak da çok içimize sinerek dizayn etmiştik ve maliyeti de yüksek olmuştu. O yüzden onları satmaya ya da vermeye kıyamadık. Ayrıca Kanada’da da eşya fiyatlarının yüksek olduğunu gördük araştırdığımızda, hatta çoğunlukla Ikea’dan alıyormuş gidenler eşyaları.. Cici eşyalarımızı depoya koyup, Kanada’da tam olarak yerleşince de uluslararası taşıma firması ile göndermeye karar verdik. Depo konusunda epey bir araştırma yaptım ve sonunda Ali Sabancı’nın da ortaklığının olduğu Pratikdepo’da karar kıldım. Süreç sonunda da iyi ki bu kararı vermişim dedim 🙂 Çok profesyonel çağrı merkezi ve temsilcileri üzerinden eşyalarıma uygun depolar bulundu, istediğim günde rezervasyonum alındı. Bir gün öncesinde arandım ve sonraki gün gelecekleri saati belirtip tam da o saatte geldiler. Minik kamyon üzerinde depolarımla geldiler, eşyalarımı demonte edip, çok temiz paketlediler. Gözümün önünde depoyu kilitleyip, anahtarları verdiler. Ardından kağıt evrak işleri halloldu ve gittiler. Gerçekten tahminimden çok çok daha pürüzsüz gerçekleşti.

Kalan eşyalarımı, ki bir hayli eşya vardı, Letgo üzerinden sattım. Sistem çok güzel ve kolay ama işte maalesef insanla uğraşılan her yerde sıkıntı var :/ Almayacağı halde sürekli soru soran, aynı soruyu defalarca soran insanlar yordu ama günün sonunda Letgo’dan sattım hepsini (Beyaz eşyalar, eski yatak odası takımı, koltuk, masa gibi gibi) ve sattıklarımda da bir sorun olmadı 😉 Bazı arkadaşlarımız Dekopasaj üzerinden satmış mesela onlar epey memnunlardı ama ben denemedim.

Bunların dışında kalan daha ufak eşyaları ve kıyafetleri ise ihtiyaç sahiplerine verdim. Bunun ayrıntısını vermek doğru olmaz tabi 🙂 herkesin gönlünden ne geçiyorsa nasıl geçiyorsa o şekilde hareket eder.

Yarın da yolcuyum, artık bundan sonraki yazılarımı sizinle Toronto’dan paylaşacağım!

Heyecanlıyım, umarım her şey en az beklediğimiz gibi olur..

Kanada’ya Göçmen Olarak Nasıl Gidilir?

Merhaba!

Kanada’ya gidiş yolumuzu anlatmaya başlamadan hemen önce yeni olan gelişmeyi sizlerle paylaşmak istedim; eşim dört gün önce gitti ve ülkeye girişini yaptı. Kaçırmak istemediği bir iş fırsatı olduğu için o benden daha önce gitti, ben de Aralık ortasında yanında olacağımı ümit ediyorum 🙂

Önceki yazımda sizinle Kanada’ya nasıl karar verdiğimizi paylaşmıştım. Kanada’ya karar verdikten sonra ise gidiş yollarını araştırmaya başladık.

Kanada’ya farklı şekillerde gitmek isteyebilirsiniz; öğrenci vizesi alıp okumaya gidebilirsiniz, yatırımcı olabilirsiniz, bir girişim hayata geçirmek üzere gidebilirsiniz.. Ya da bizim gibi beyaz yakaysanız, yatırım yapacak düzeylerde paraya sahip değilseniz ve “en temiz şekilde gideyim ben arkadaş” derseniz de bizim gibi “Express Entry”e başvurabilirsiniz. Kanada’ya göçmenlik ve seyahat ile ilgili tüm bilgileri Kanada resmi sitesinden (buraya tıklayarak) almanızı öneririm.

Express Entry, Skilled Workerların yani vasıflı işçilerin (bakmayın beyaz yaka diyip durduğuma, günün sonunda tabi biz de işçiyiz :)) Kanada’da PR (permanent resident) yani kalıcı oturma ve çalışma izni alarak gitme şeklidir. Biz de kendimize en uygun olarak bunu seçtik, siteden de biraz araştırdığımızda dedik ki aracı kuruma / acentaya / danışmanlık firmasına gerek yok biz bu işi sakin sakin kendimiz hallederiz.

Ve serüvene başladık!

İlk olarak hızlıca yapmanız gereken iki iş var. Birincisi dil seviyenizi belgeleyebilmek için IELTS sınavına girmek, ikincisi de lisans/lisansüstü/doktora gibi eğitimlerinizin her biri için ayrı ayrı denklik almanız ki bu denkliği de Kanada’nın tanımış olduğu WES’den almanız gerekiyor. Bunları hızlıca yapmanız gerekiyor diyorum çünkü resmi işlemlerinize başlamak için ikisinden de size posta yoluyla gelecek belgelere ihtiyacınız olacağından biraz zaman alabiliyor.

Dil sınavında her dört bölümden de 5,5 üstü not aldınız, hem sınav sonucunuz hem de eğitim denklik bilginiz size ulaştı. Buradan sonra Express Entry profilinizi oluşturuyorsunuz. İş deneyimlerinizi, dil bilgi seviyenizi, üniversitenizi, beraber gideceğiniz eşiniz/partnerinizin da bu bilgilerini girdikten sonra da profilinizi doldurmayı bitirip okeyliyorsunuz ve aday havuzuna giriyorsunuz. Buradaki girilen her bilgi, her yeteneğiniz size farklı puanlar kazandırıyor. Misal İngilizce dil seviyeniz, ya da 35 yaşından daha küçük olmanız ekstra puan. Ya da Fransızcanızın olması (bizim yoktu) ya da sizinle gidecek bir partnerinizin olması (oraya kolay adapte olacağınıza inanıyorlar bu şekilde :))… Ya da en az 3 yıl iş tecrübeniz olması.. Bunlar hep artı puan! Kanada her ay havuzdaki adayları en yüksek puandan başlayarak sıralıyor ve kendi o ay karar verdiği aday sayısı kadar adayı havuzdan çekiyor. Biz profilimizi tamamladıktan 2 hafta sonra o ayın çekilişi oldu ve bizim o çekilişte alınmaya puanımız yetti ama bazen bir süre havuzda beklemek de gerekebilir. Çok süreceğini sanmam 😉

Seçilince de Kanada diyor ki “Haydi o zaman permanent resident için başvur, 90 gün süre sana”. Bu 90 gün süre uzun gibi gözükse de sakin kafa yapılması gereken işleri barındıran 90 gün olduğundan çok da son güne bırakmamak gerekir 🙂 Son 10 yılda ikamet edilen adresler, turistik dahi olsa yurdışı çıkışları, çalışılmış olan tüm iş yerlerinden alınmış belge, bankada bir miktar para (bunun tam ne kadar olduğunu hatırlayamadım) gibi gibi tüm bilgiler sisteme giriliyor ve belgeler de upload ediliyor. Bu arada bir de anlaşmalı oldukları hastanede sağlık kontrolüne de giriliyor. Bu son aşamadaki bilgileri düzgün ve eksiksiz girip “reject” almamaya çalışmak mühim. Tekrar düzeltilmesini de isteyebilirler o sorun değil ancak reject aldıktan sonra sürece baştan başlamak zorlu olabilir.

Bu anlattıklarımın daha da ayrıntılı ve resmi anlatımını burada bulabilirsiniz.

Başvuruyu yaptıktan sonra da geriye beklemek kalıyor ve ortalama 4 ay içinde o beklenen mail geliyor 🙂 Benim de doğumgünü sabahımda bu Ağustos’ta onay mailimiz gelmişti ve gerçekten değişik bir histi. Ardından pasaportları gönderdik, göçmen vizalarımız basıldı ve bize geri geldi.

Göçmen alımı konusunda çok tecrübeli ve sistematik bir ülke olduğu için göçmenlik ve vatandaşlık sitesindeki tüm ayrıntıları dikkatle okuyarak, süreçte de tüm adımları titiz takip ederek kendiniz bu işin üstesinden gelebilirsiniz! Takıldığınız yerlerde de lütfen bana yazın, sorun 🙂

Sevgiler.