Her Göçmen Hikayesini Örnek Almamak

Merhabalar,

Sanırım bu sefer sözümü tutuyorum ve daha sık aralıklarla yazıyorum, aman böyle devam etsin diyeyim 🙂

Bir önceki yazımda belirttiğim üzere sizlere uzun zamandır gördüğüm, şahit olduğum, okuduğum ve bir nebze açıklık getirmek istediğim bir konu vardı. Bu yazımda da size biraz bu konudan bahsedeceğim.

Biz Kanada’ya gelmeden hemen önce ve geldikten sonra bir çok konuda internette yazılanları takip ediyor, bazı gruplarda daha önceden buraya gelmiş olan insanların yorumlarını ve hikayelerini okuyorduk. Ancak bunları yaparken ben hiç bir zaman okuduklarımı ya da duyduklarımı bire bir kendime örnek olarak almıyor ya da anlatılanlarını yaşayacağımı düşünmüyordum.

Bazı rasyonel şeyler vardır. Mesela Kanada’da ehliyet almak ya da Kanada’da sağlık sistemi gibi şeyleri tabi ki okuyup bunlar hakkında fikirler aldık ya da insanların fikirlerine kulak verdik. Ancak diğer bir çok yaşanılanlar ve deneyimler kişiye özel.

İyisini de kötüsünü de direkt kendinize alıp çıkarım yapmayın bence. Yapacağınız çıkarımlar o hikayelerden satır arası alacağınız faydalı bilgiler olsun.

Mesela yeni bir ülkede hayata başlamak herkeste farklı etkileri olabiliyor ve herkesin de farklı koşulları olabiliyor. Bir kaç örnek vereyim; bazı insanlar inanılmaz bir özlem yaşıyor, çok fazla ‘göçmen psikolojisi’ taşıyor ve maalesef adaptasyon zorluğu çekiyor ancak bunun yanında sanki hep burda yaşıyormuşçasına hayatına çok mutlu devam eden insanlar da çok fazla. Ya da bazı göçmenler çok uzun süre kendi tecrübesine uygun iş bulamazken, bazıları herkesi şaşırtacak derecede hızlı kendine uygun iş bulabiliyor ve bu konuyu da etkileyen hem çok fazla değişken var hem de bazı noktalarda şans faktörü de var.

Uzun uzun size bir çok örnek verebilirim ama romana çevirmeyim şimdi kısa blog yazımı 🙂 O yüzden aslında özetle lütfen ama lütfen duyduğunuz her deneyimi, anlatan insanlar bunu genel geçermiş gibi anlatsa dahi hemen benimsemeyin. Olumluyu da olumsuzu da kesin yaşayacakmışsınız gibi düşünmeyin.

Sevgiler, bana iyi geceler sizlere de günaydın – saat farkı 8e çıktı :/

 

Reklam

Kanada’da 2 Senenin Ardından

 

Merhaba herkese!

Uzunca bir süredir buralarla ilgilenemedim ancak hep aklımdaydı hatta bir çok yazılacak konular da döndü durdu hep beynimde ancak bunlar dönerken zaman da geçti tabi. Umarım bundan sonra daha düzenli paylaşacağım sizlerle buradaki deneyimlerimi.

Evet, 2 sene geçmiş ve hatta 3.kışımızı göreceğiz Kanada’da. Zaman hem hızlı hem zaman geçmiş gibi geliyor. Yani ‘vay be 2 senedir buradayız, ne zaman oldu o kadar’ diyorum ama bir yandan da o kadar alıştık o kadar hızlı entegre olduk ki sanki çok çok daha uzun süredir buradayız gibi hissediyorum. Sanırım Kanada’nın en önemli özelliklerinden biri de bu; çok hızlı adapte olabilmek. Bunda da göçmen yoğunluğunun olması, göçmenlere ‘welcoming’ olunuşunun etkisi büyük.

2 senenin değerlendirmesini yapmaya kalksam sanırım sayfalarca yazmam gerekecek o yüzden daha kısa hislerimden bahsedeyim. Mutlu muyuz? Evet. Kanada’ya göç eden herkes mutlu olacak anlamına mı geliyor bu? Hayır. Bu konuya bir sonraki yazımda daha detaylı değineceğim ancak o kadar çok değişkenleri var ki bu olayın, hepsinin bir araya gelmesi biraz şans faktörleri derken herkesin deneyimi çok farklı oluyor.

Şimdilik bu kadar ancak bir sonraki yazımda kişiden kişiye değişen deneyimlerden ve kendisini nasıl ne şekilde nelere hazırlamanız gerektiğinden bahsetmeyi planlıyorum.

Sevgiler.